in all conscience

  1. (a) vicdanen.
    I couldn't do such a vicked thing in all conscience: Vicdanen böyle bir kötülüğü DEVAMINI OKU
    yapamam/Onu yapmaya vicdanım müsaade etmez. (b) doğrusu, şüphesiz, kesinlikle, mutlaka, hiç kuşkusuz. GİZLE
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun